Türkiyede Mesleki Eğitim
Ülkemizde meslek eğitiminin tarihine bakıldığında, Selçuklu ve Osmanlı’nın ilk zamanlarında mükemmelleşen ve Ahilik adıyla anılan sistem sayesinde meslek ve sanatların, usta-çırak ilişkisi içinde kuşaktan kuşağa aktarıldığı görülmektedir. Çıraklık eğitimi Ahilik sisteminin bütüncül eğitim anlayışı içerisinde uzun bir süre başarı ile sürdürülmüştür. Ancak Osmanlı İmparatorluğunun 17. yy’ dan itibaren giderek zayıflaması ve batıdaki gelişmeleri yakalayamaması gibi nedenler, Ahilik teşkilatının zayıflayarak meslek eğitimindeki fonksiyonunu yitirmesine neden olmuştur.
Çıraklık eğitimi Osmanlı İmparatorluğunun yıkılması ile kurulan yeni Türkiye Cumhuriyetinde de uzun bir süre göz ardı edilmiştir. Sanayileşme politikaları çerçevesinde Cumhuriyetin ilk yıllarında kalkınma yatırımlarına öncelik verilmiş ve sanayiin ihtiyaç duyduğu ara insan gücünün yetiştirilmesi görevini devlet üstlenmiştir. Bu dönemde devletin meslek eğitimi modeli olarak desteklediği ve yaygın olarak uyguladığı model örgün meslek eğitimi modeli olmuş, eğitimin ağırlıkla işyerinde verildiği çıraklık modeline ilişkin örnekler ise ancak birkaç kamu işletmesinde açılan çıraklık okulları ile sınırlı kalmıştır.
İşyerinde meslek eğitimi ile ilgili ilk düzenleme 1938 yılında yapılmış ve çıkarılan 3457 Sayılı Kanun ile ortalama yüzden fazla işçi çalıştıran işletmelere işyerlerinde meslek kursları açmaları zorunlu kılınmıştır. Diğer yandan esnaf ve sanatkar kesimi geleneksel yöntemle çırak yetiştirmeye devam etmiştir.
1977’de çıkarılan 2089 Sayılı Çırak, Kalfa ve Ustalık Kanununda yalnızca çıraklık eğitimine ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Daha sonra 1986 yılında çıkarılan 3308 Sayılı “Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu” ile hem 2089 Sayılı Kanun uygulamasındaki eksikler giderilmeye çalışılmış, hem de örgün meslek eğitimi ve çıraklık eğitimi ilk defa bu Kanunda birlikte yer almışlardır.
1991 yılında 507 Sayılı Esnaf Sanatkarlar Kanununda bazı değişiklik ve ekler yapan 3741 Sayılı Kanun, 2005 yılında ise 5362 Sayılı Kanun çıkartılmış olmasına karşın, halen mesleki eğitimin yeniden yapılanması gündemdeki yerini korumaktadır. Çoğunlukla küçük işletmeler tarafından geleneksel biçimde sürdürülerek günümüze ulaşan çıraklık eğitiminde, 3308 Sayılı Kanunun çıkarıldığı 1986 yılından bu yana küçümsenmeyecek gelişmeler kaydedilmiştir. Bunun en önemli göstergesi, 2089 Sayılı Kanunun son uygulama yılı olan 1985’de 13.000 olan çırak öğrenci sayısının, bugün 250.000’i geçmiş olmasıdır.
3308 sayılı Kanun, ülkemiz mesleki eğitim sisteminde reform niteliğinde değişiklikler gerçekleştirmiştir. Ancak tüm dünyada yaşanan hızlı değişimin ve gelişmenin sonucunda Kanunda değişiklikler yapmak zorunlu hale gelmiştir. Kanunu değiştirmek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığınca 1994 yılında bu yana bir çok çalışma yürütülmüştür. Özellikle zorunlu eğitimin 8 yıla çıkarıldığı 1997 yılından sonra yoğunlaşan çalışmalar sonucunda, 3308 sayılı Kanunu ve ilgili bazı diğer kanunları değiştiren bir tasarı hazırlanmış ve 29/06/2001 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülerek kabul edilmiştir.
10/07/2001 tarihinde 24458 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 4702 sayılı "Yükseköğretim Kanunu, Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu, İlköğretim ve Eğitim Kanunu, Millî Eğitim Temel Kanunu, Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu, Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun ile 24.3.1988 Tarihli ve 3418 Sayılı Kanunda Değişiklik Yapılması ve Bazı Kâğıt ve İşlemlerden Eğitime Katkı Payı Alınması Hakkında Kanun ile Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile, ülkemizin mesleki eğitim sisteminde yaşanan sorunların çözülmesi ve Avrupa Birliğine geçiş sürecinde ülkemiz insan gücünün daha nitelikli hale getirilmesi hedeflenmektedir.
Kanunda yapılan değişiklikler ile;
ü 3308 sayılı yasanın uygulanmasında oluşan tereddütleri gidermek ve mesleki ve teknik eğitimde sistem bütünlüğü sağlamak üzere;
- Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanunu Þ Mesleki Eğitim Kanunu
- İşçi Þ Personel
- 50 ve daha fazla işçi Þ 20 ve daha fazla personel
- Çıraklık Eğitimi Merkezi Þ Mesleki Eğitim Merkezi
- Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kurulu Þ Mesleki Eğitim Kurulu
- İl Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kurulu Þ İl Mesleki Eğitim Kurulu
olarak değiştirilmiştir.
ü Ortaöğretim, mesleki ve teknik eğitim ağırlıklı olarak yeniden yapılandırılacaktır. Örgün ve yaygın mesleki ve teknik eğitim programlarının bir arada uygulanacağı, sertifika, belge ve diploma veren “mesleki ve teknik eğitim merkezleri” adıyla yeni eğitim kurumları kurulmaya başlanmıştır. Örgün, yaygın ve çıraklık eğitimi arasında yatay ve dikey geçişler ve denklik sağlanmıştır.
ü Mesleki ve teknik ortaöğretim ve yüksek öğretim programlarının bütünlüğü ve devamlılığı esasına dayalı olmak üzere, mesleki ve teknik ortaöğretimi bitiren öğrenciler, istedikleri takdirde bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya en yakın programların uygulandığı meslek yüksek okullarına sınavsız olarak devam edebilecektir. Meslek yüksek okuluna devam ederek mezun olan öğrencilerin yüzde 10’undan az olmamak üzere ayrılacak kontenjanlara göre alanlarındaki lisans programlarına dikey geçiş yapmaları sağlanacaktır.
ü Genel lise mezunu olup meslek lisesi telafi eğitimi görerek meslek lisesi diploması alanlar, meslek lisesi mezunları gibi alanlarındaki yüksek öğretim programlarına sınavsız geçiş yapabileceklerdir.
ü Vakıflar; kazanç amacına yönelik olmamak koşuluyla, bir üniversite veya ileri teknoloji enstitüsüne bağlı olmaksızın, ekonominin ihtiyaç duyduğu alanlarda yüksek nitelikli iş gücü yetiştirmek amacıyla meslek yüksek okulu kurabileceklerdir.
Bu yasa ile getirilen vakıfların kar amaçlı olmamak üzere meslek yüksekokulu açabilmeleri hükmü, mesleki eğitim açısından olumlu bir gelişmedir.
ü Meslek lisesi mezunları, bir yıl çalışma zorunluluğu olmadan doğrudan ustalık sınavlarına girebilecektir. Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumu veya mesleki ve teknik eğitim merkezinden diploma alarak mezun olanlar, alanlarında Bakanlığa bağlı iki yıllık bir yaygın eğitim kurumunu bitirmeleri ve durumlarını belgelendirmeleri halinde doğrudan ustalık belgesi alabilecek ve işyeri açabileceklerdir. Teknik lise mezunları ile dört yıllık diğer mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarından mezun olanlara, ustalık belgesinin yetki ve sorumluluklarını taşıyan, mesleklerinde “İşyeri Açma Belgesi” verilecektir.
ü Kanunun yayımı tarihinden önce ustalık belgesi sahibi olmadığı halde işyeri açmış olanlara 5 yıl içinde, verilecek telafi eğitimi sonunda başarılı olmaları halinde ustalık belgesi verilecektir. 4702 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 10 Temmuz 2001 tarihinden önce çıraklık eğitimi uygulama kapsamında bulunan bir meslek dalında Kanuna aykırı olarak ustalık belgesi olmadan işyeri açanlara, belgeye ulaşmaları için bir hak tanınmış olmaktadır. Telafi eğitimine başlama tarihini illerde İl Mesleki Eğitim Kurulu belirleyecek ve bu uygulama 10/07/2006 tarihine kadar devam edecektir.
ü Hükümet, işçi, işveren ve diğer sosyal tarafların temsil edildiği, merkezde “Mesleki Eğitim Kurulu”, illerde “İl Mesleki Eğitim Kurulu” oluşturulmuştur. Bakanlıktaki Mesleki Eğitim Kurulunda, mevcut üyelere ilave olarak İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, Bankalar Birliği Başkanı veya üst düzey temsilcisi, Türkiye Serbest Muhasebeciler, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TURMOB) Başkanı veya üst düzey temsilcisi, İl Mesleki Eğitim Kurulunda ise Belediye Başkanı veya temsilcisi, Defterdar veya temsilcisi, İl Sağlık Müdürü veya temsilcisi, mesleki ve teknik eğitim yapan okul ve kurum yöneticileri, SSK Sigorta Müdürü veya temsilcisi de görev yapacaktır. Mesleki Eğitim Kurulunun aldığı kararlar, ayrıca bir onaya gerek kalmaksızın Bakanlık ve ilgili meslek kuruluşlarınca yürütülecektir.
Kanunun kapsamı ile birlikte Mesleki Eğitim Kurulunun ve İl Mesleki Eğitim Kurulunun da kapsamı genişletilmiştir. Kanun uygulamalarının takibi, değerlendirilmesi ve yeni politikaların belirlenmesi açısından önemli bir yere sahip olan Kurullara katılımın geniş tutulması olumlu bir gelişmedir.
ü On veya daha fazla öğrenciye beceri eğitimi yaptıran işletmeler eğitim birimi kuracaklardır. Buna göre; 200 personeli olan bir işyeri, bu personelinin %5’i oranında 10 öğrenciye beceri eğitimi yaptıracağından, bu işyerinin eğitim birimi kurması gerekecektir.
ü Beceri eğitimi yaptıracak işletmelerde öğrenci sayısının tespitine esas olarak kullanılan “50 ve daha fazla işçi” terimi “20 ve daha fazla personel” olarak değiştirilmiştir. Böylece uygulamada karşılaşılan tereddütler giderilecek, daha fazla öğrencinin işletmelerde beceri eğitimi görmesine imkan sağlanarak, işletmelerde beceri eğitimi daha da yaygınlaşacaktır.
ü Bu kanun kapsamına alınan işyerlerinde üretimde kaliteyi artırmak, mesleki eğitimi özendirmek için işyerlerinde, alanında mesleki eğitim almış olanlar istihdam edilecektir.
ü 19 yaşından gün almış olanlar da yaşlarına ve eğitim seviyelerine göre çıraklık eğitimine alınabilecektir. Daha önce 3-4 yıl olan çıraklık eğitim süresi, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak 2-4 yıl olarak belirlenecektir. Lise ve daha üst düzeyde genel eğitimden sonra çıraklık eğitimine başlayanların çıraklık eğitimi süresi, mesleklerin çıraklık eğitimi süresinin yarısına kadar kısaltılabilecektir.
ü İşletmelerde yapılan mesleki eğitimin denetimine bu eğitimden sorumlu işletmelerin bağlı olduğu oda veya birlik temsilcilerinin de katılımı sağlanacaktır. Bakanlık denetim mekanizması içine meslek kuruluşlarını da alarak daha katılımcı bir sistem oluşturmaktadır.
Sonuç olarak yeni düzenlemeyle eğitim sisteminin bütününün yeniden yapılanması sağlanmıştır. Ortaöğretim dikey ve yatay geçişlere imkan veren, istihdam yaratan, mal ve hizmet üretiminde kaliteyi amaçlayan, akademik eğitim düzeyini yükseltmeyi ve ulusal rekabet gücümüzü arttırmayı hedefleyen esnek bir yapıya kavuşmuştur.